AİT3406

1. GÜN:  Avrupa - İstanbul

Değerli misafirlerimiz, sizleri İstanbul Havalimanı'nda karşılıyor ve Batı Karadeniz Turuna başlıyoruz.

2. GÜN:   Ilgaz Dağı, Kastamonu, Taşköprü, Pınarbaşı, Valla Kalyonu,

Horma Kanyonu

Yol güzergahımız üzerindeki dinlenme tesislerinde kısa ihtiyaç molaları verdikten sonra, saat 07.00 civarı Ilgaz dağı eteklerinde, Karaçomak deresi kenarında Kurulan Şehir Meydanında otobüsümüzden iniyoruz ve Kastamonu’da kahvaltımızı yapıyoruz. Kahvaltımızın ardından şehir turumuza başlıyoruz. Kurtuluş Savaşında gösterilen fedakârlık ve cesaretin sembolü olan Şerife Bacı’nın Anıtını panoramik olarak görüyoruz ve isteyen misafirlerimiz için fotoğraf molası veriyoruz. Daha sonra Taşköprü üzerinden yürüyerek Nasrullah Meydanına geliyoruz. Kurtuluş Savaşı sırasında İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un bir dönem hutbe verdiği Nasrullah Cami’ni ve şardıvanını gezip, Kastamonu’nun meşhur çekme helvasının tadına baktıktan sonra Münire Medresesinde alışveriş için sizlere serbest zaman veriyoruz. Daha sonra M.S. 12. yy.da Komnenoslar tarafından yaptırılan Kastamonu Kalesi’ni panoramik şekilde görüyoruz. Daha sonra Küre Dağlarına doğru yola çıkıyor ve Pınarbaşı ilçesine varıyoruz. Ülkemizin en dünyanın ise ikinci derin kanyonu Valla’ya yol alıyoruz. Doğanın bizi kucakladığı yeşilliği ile büyülendiğimiz Valla Kanyonunda siz değerli misafirlerimiz için fotoğraf molası veriyoruz. Dağlar arasındaki muazzam bir yolculukla Muratbaşı Köyünde aracımızdan iniyor ve ormanlık alandaki yürüyüşle Seyir Terasına varıyoruz. Devrekani Çayı’ nın özgürlüğünü ararcasına binyıllardır aşındırıp bıçak gibi keserek ikiye ayırdığı vadide derinlik 800 – 1200 m aralığında değişmekte ve uzunluğu 12 km. Doğanın bu muazzam ve hırçın güzelliğinde geçireceğimiz unutulmaz anlar ve çekeceğimiz fotoğraflar sonrası aynı patikadan geri dönüyoruz. Ardından aracımıza binerek yaklaşık 45 dakikalık yolculuk ile Horma Kanyonuna varıyoruz. Geçen sene yapımı tamamlanan 3 km. uzunluğu ile dünyanın sayılı yürüyüş yollarından birine varıyoruz. Tamamen ahşap ve çelik kullanılarak yapılan yol kanyonun güzelliği ile bütünleşmiş, doğaya saygılı ve görsel olarak da çok güzel olan bu kanyonda yaklaşık 1,5-2 saatlik yürüyüşün sonunda Ilıca Şelalesine varıyoruz.  Yürüdüğümüz kanyonun suyu ile beslenen şelalede serbest zaman veriyoruz. Yaklaşık 15 metre yükseklikten dökülen şelalenin önündeki doğal havuzdaki keyifli dakikaların ardından öğle yemeğimizi alıyoruz. Kanyonun bitiminde yer alan gözlemecilerde gözlemeleri tadabilirsiniz. Ardından turumuzu sonlandırıyor ve dinlenmek için otelimize doğru yola çıkıyoruz. Akşam yemeği otelimizde alınacaktır. 

Kat Edilecek Mesafe : 913 km

Konaklama : Armoni Park Hotel(***), Park Dedeman Kastamonu Hotel(****), Kastamonu Kadıoğlu Konak(*****) vb.

3. GÜN: Safranbolu, Cinci Hoca Hamamı, Akçasu Kanyonu, Amasra

Değerli konuklarımız, otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında Safranbolu’ya hareket ediyoruz. UNESCO tarafından dünya miras listesine alınan eski çarşı içerisindeki Türk ahşap mimarisinin en güzel örneklerini barındıran Safranbolu’ya ulaşıyoruz. Gezme rotamızın başlangıç noktası üç seyir terasından biri olan eskiden Namazgah olarak kullanılan Hıdırlık Tepesi ile gezimize başlıyoruz. Hıdırlık Tepesinde sizi muhteşem bir manzara bekliyor, Safranbolu’yu kuş bakışı seyredebileceğiniz en güzel tepelerden birisi.  Buradan Türk ve Rum mahallelerinin panoramik seyri sonrasında rehberimizin anlatımı ile Safranbolu’yu gezmeye devam ediyoruz. Karabaş Zade Hüseyin Efendi tarafından yaptırılan ve günümüzde faal olarak kullanılan Cinci Hoca Hamamını panoramik olarak görüyoruz. Daha sonra yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünü günümüzde hala yaşamasını sağlayan önemli yapı taşlarından biri olan ve Safranbolu’nun sembolik yapılarından biri olan Safranbolu evlerini geziyoruz. Burada turumuzu tamamladıktan sonra rotamızı Kaymakamlar Gezi Evini çeviriyoruz. Sanat şaheseri sayılabilecek, tarihi karaktere ve ahşap mimariye sahip Kaymakamlar Evini geziyoruz. Daha sonraki rotamız Tarihi Saat Kulesi oluyor. Padişah III. Selim’in sadrazamı olan İzzet Mehmet Paşa tarafından 1790’lı yıllarında inşa ettirilmiş olan Tarihi Saat Kulesi hakkında rehberimizden bilgi alıp kültür gezimize devam ediyoruz ve bu kez gideceğimiz yer Kent Tarihi Müzesi oluyor burada rehberimizden bilgi aldıktan sonra Yemeniciler Arastasından geçerek Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarından Yemenicilik hakkında bilgi alıyoruz. Akçasu Kanyonunu fotoğrafladıktan sonra öğle yemeği için mola veriyoruz. Öğle yemeği sonrasında Meşhur Safranbolu Lokumlarını tadıp, gezimizi tamamladıktan sonra vereceğimiz alışveriş molasının ardından Bartın’a hareket ediyoruz. Çam, meşe ve söğüt ağaçlarının ortaya çıkardığı güzel manzara eşliğinde Amasra’ya varıyoruz. Fatih Sultan Mehmet’in Lala Lala Çeşm-i Cihan (Dünya’nın Göz Bebeği) dedikleri bu mu ola! Sözleri ile ün kazanmış Amasra’da turumuza başlıyoruz.  Bakacak Tepesinde Bartın’ın güzel ilçesi olan Amasra’yı kuş bakışı izleme fırsatı buluyor ve bu güzel manzarada fotoğraf molası veriyoruz. Panoramik olarak Amasra Kale Mescidi gördükten sonra Kemere Köprüsünden turumuza devam ediyoruz. Amasra’nın Boztepe bölgesini, anakaraya bağlayan bu köprünün tarihi Roma dönemine dayanıyor. Daha sonra akşam yemeği molası için Amasra’da yapılacak en güzel şey balık-salata. Burada mekânımız Mustafa Amca’nın Yeri oluyor. Daha sonra konaklamak için otelimize varıyoruz. 

Kat Edilen Mesafe : 575 km

Konaklama : Diamond Hotel(***), Günter Seher Hotel(***) vb.

4.GÜN:  Amasra Şehri, Bartın, Zonguldak, Ereğli

Değerli konuklarımız, otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında Bartın turumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yönümüzü 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklenmiş olan ve Ceneviz döneminden kalan Amasra Kalesine çeviriyoruz. Amasra Kalesi; Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı olmak üzere birçok dönemde şehir savunmasında aktif olarak kullanılmıştır. Daha sonra Bizans döneminden kalma kiliseden çevrilme Fatih Cami’yi görüyoruz.  Eşliğinde dinlediğimiz tarihi bilgilerle kültür gezimize Çekiciler Çarşısında devam ediyoruz. Amasra’nın; kızılağaç, ıhlamur, şimşir, dişbudak, ceviz ve kiraz ağaçlarından, yöresel el yapımı ahşap eşyalar bulacağımız çarşıda siz değerli misafirlerimize alışveriş molası veriyoruz ve yönümüzü Amasra’da yer alan Delikli Şili’ye çeviriyoruz. Yarımada görünümüne sahip olup doğu kısmında plaj bulunmaktadır. Kayanın ortasına açılmış delik, Bartın’da görüp görebileceğiniz en değişik doğa harikalarından birisidir. Burada siz değerli misafirlerimiz için fotoğraf molası veriyoruz ve bu molanın ardından öğle yemeği için mola veriyoruz. Otobüsümüze binip Cumhuriyetin ilk vilayetlerinden biri olan Zonguldak ile tanışmak için yola çıkıyoruz. Zonguldak merkeze vardığımızda kültür gezimize ilk olarak Zonguldak Maden Müzesi ile başlıyoruz. Şehrin en önemli üretim kaynağı olan taş kömürü madenciliğin izlerini, büyük bir başarı ile ziyaretçilerimize aktarıyoruz. Yemeklerimizi yedikten sonra rotamızı Karadeniz’in güzel sahillerinden birine sahip olan Ereğli sahiline çeviriyoruz ve burada bizi Kurtuluş Savaşı sırasında, vatanseverler tarafından kaçırılan Alemdar isimli küçük savaş gemisi karşılıyor.  Fransızlar tarafından ele geçirilmek istenen Alemdar Gemisini Ereğli halkı bunun gerçekleşmesine izin vermemiş ve gemiyi Karadeniz Ereğli limanına getirerek karaya oturtmuşlardır. Kültür turumuza Ereğli’den devam ediyoruz ve başka bir müze olan Halil Paşa Konağı olarak bilinen Karadeniz Ereğli Müzesini siz değerli misafirlerimiz ile ziyaret ediyoruz.  Rotamızı bu kez Cehennemağzı Mağaralarına çeviriyoruz. Antik Dönemde “Acheron Vadisi” olarak bilinen bu bölge yan yana sıralanmış üç mağaradan oluşuyor. Rehberimizin de anlatımıyla bu mağarayı geziyoruz. Maviliğin bizi büyülediği Zonguldak’ın en güzel ve en sakin plajlarından biri olan Değirmenağzı Plajına doğru yol alıyoruz. Tertemiz ve masmavi denizi, eşsiz ve yemyeşil doğası ile sizi kendisine hayran bırakan bu büyüleyici yeri fotoğrafladıktan sonra konaklamak için Ereğli’deki otelimize hareket ediyoruz.  

Kat Edilen Mesafe : 362 km

Konaklama : Hotel Grand Ereğli(***), Büyük Anadolu Ereğli Hotel(****), Keleşler Park Hotel(***) vb.

5. GÜN: Düzce, Efteni Gölü, Güzel Dere Şelalesi, Samandere Şelalesi,

Bolu

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Düzce’ye doğru hareket ediyoruz. İlk durağımız içerisinde yaklaşık 150 kuş türünün yaşadığı Efteni Kuş Gölüne varıyoruz, Kuş seyir terasından kuşları ve Efteni Gölünü gözlemledikten sonra, Melen Çayına gidiyoruz adrenalin seven misafirlerimiz burada rafting yapabilirler. Bir başka doğa harikası olan Güzeldere Şelalesi’ne doğru yola çıkıyoruz. İlkbaharda yeşil rengin bütün tonlarının bir arada bulunduğu ağaçlarının arasında yürüyoruz. Çağlayanın sesinden yaklaştığınızı hissettiğiniz anda ağaçların arasından birden karşınıza görkemli şelaleyi seyretmenin tadına varıyor, diğer güzellikleri de görebilmek için gölden ayrılıp Orman Bakanlığı’nca Tabiat Anıtı olarak tescil edilen Samandere Şelalesi’ne gidiyoruz. Samandere Şelalesinde fotoğraf ve öğle yemeği molasının ardından Aydın Pınar Takım Şelalelerine doğru yola çıkıyoruz. Aydın Pınar Takım Şelalelerini gördükten sonra Düzce’den hareket edip Bolu’ya doğru yolumuza devam ediyoruz. Meşe, karaçam, kayın ormanları arasında bulunan bu mükemmel göl, zengin bitki örtüsü ile Türkiye’deki en güzel doğa manzaralarından birine sahip olan Yedigöller’e gidiyoruz. Büyüleyici bir atmosfere sahip olan Yedigöller Milli Parkı’nın içerisinde Büyükgöl, Deringöl, Seringöl, Küçükgöl, Sazlıgöl ve İncegöl bulunmaktadır. Göllerin harikalığını izlemek ve fotoğraf molası vermek için de Kapankaya Seyir Terası’na çıkıyoruz. Temiz havanın güzelliği ile rahatlarken konaklama ve akşam yemeği için otelimize varıyoruz.

Kat Edilen Mesafe : 273 km

Konaklama : Bolu City Hotel(*****), Soylu Hotel(****), Bolu Otel Köroğlu(****), Karpalas City Hotel,(****), Çamlıçeşme Hotel(***) vb.

6. GÜN:  Bolu - İstanbul - Avrupa

 Sabahın ilk saatlerinde otelimizden alacağımız kahvaltı sonrası yaklaşık 1,5 saat sürecek yolculuktan sonra cennetten bir köşe olan yaklaşık 1350 metre yüksekliğindeki Abant Gölüne ulaşıyoruz.  Doğa ile baş başa olmak, toprağa basmak, temiz hava solumak, su ve kuş seslerini dinleyip yorgunluğunuzu atabileceğiniz bu güzel yerde huzuru yakalayabilirsiniz. 1 saatlik serbest zamanın ardından öğle yemeğimizi Abant Gölü etrafında alıyoruz. Öğle yemeğimizin ardından 40-45 dakika ressamlara konu olacak güzellikteki Gölcük Gölüne varıyoruz.  Göl etrafında yapacağımız kısa ve yorucu olmayan bir yürüyüşün ardından fotoğraf için serbest zaman veriyoruz. Haftanın yorgunluğunu atmak için konaklayacağımız Abant Gölüne doğru hareket ediyoruz. Eşsiz manzaraya sahip Abant Gölünde bir gece konaklayıp sabahı dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Sizleri aldığımız noktalara geri bırakarak bir sonraki Ayas Turizm organizasyonlarında görüşmek üzere sizlerle vedalaşıyoruz. 

Kat Edilen Mesafe : 489 km

Konaklama : Abant Kartal Yuvası(***), Abant Yayla Butik Hotel(***) vb.